Çocukların aniden bir hayvandan korkmaya başlaması ya da karanlıkta tek başına kalmak istememesi normal bir durumdur. Çocukluk korkuları, büyümenin doğal bir parçasısır. Ancak bazı durumlarda bu korkular çocuğun günlük hayatını etkileyebilir. Bu yazımızda çocukluk korkularının gelişim sürecini, nedenlerini, başa çıkma yollarını ve eğlenceli çözüm önerilerini uzman bakış açısıyla ele alacağız.
Çocuklar korkularını dile getirirken çoğu zaman gerçek duygularını saklı tutarlar. Örneğin “Canavar var” diyen bir çocuk, aslında yalnız yatmaktan ya da terk edilmekten korkuyor olabilir. Bu nedenle çocuğun söylediğine değil, söyleyemediğine kulak vermek gerekir. Korku çoğu zaman, dile gelmeyen başka duyguların maskesidir.
Korku, sadece bir belirti olabilir. Asıl olan, çocuğun yaşadığı duyguyu anlamak ve o duyguyla sağlıklı biçimde başa çıkmasına destek olmaktır. Bir çocuğun “korkuyorum” demesi aslında “anlaşılmak istiyorum” çağrısı da olabilir.
Her yaşın kendine özgü korkuları vardır. Bu korkular, çocuğun gelişim düzeyiyle doğrudan ilişkilidir ve çoğu zaman normaldir. Ancak süreklilik gösteren ya da şiddetli şekilde yaşanan korkular uzman desteği gerektirebilir.
Bir çocuğun korkuları rastgele ortaya çıkmaz. Çoğu zaman, altta yatan bir tetikleyici, örüntü ya da öğrenilmiş davranış vardır. Aşağıdaki faktörler çocuklarda korku gelişimini etkiler:
Zihinsel ve duygusal gelişimle birlikte çocuklar, çevrelerini daha karmaşık biçimde algılar. Bu da korkuların çeşitlenmesine yol açar.
Ebeveynlerin veya bakım verenin tepkileri çocuk üzerinde derin etki bırakır. Örneğin bir ebeveynin böcek gördüğünde paniklemesi, çocuğun da benzer tepki geliştirmesine neden olabilir.
Kaza geçirmek, hastaneye yatmak, sevdiklerinden birini kaybetmek gibi olaylar kalıcı korkulara yol açabilir.
Bazı çocuk kitapları, çizgi filmler ve haberler çocuğun hayal dünyasını tetikleyerek korkuların oluşmasına neden olabilir.
Boşanma, taşınma, ekonomik sıkıntılar, yeni kardeş gibi değişiklikler çocuğun güven duygusunu sarsarak korkuları tetikleyebilir.
Her çocuk zaman zaman korku yaşar. Ancak bazı durumlarda bu korkular, psikolojik destek gerektirecek düzeyde olabilir. Aşağıdaki işaretlere dikkat edilmelidir:
Not: Bu gibi durumlarda çocuk psikoloğuna başvurmak hem çocuğun hem ailenin süreci daha sağlıklı yönetmesine yardımcı olur.
Birçok ebeveyn, “Ama bunda korkacak ne var?” diyerek çocuğun korkusunu küçümser. Oysa empatik ve destekleyici yaklaşım, çocuğun bu duygularla baş etmesinde anahtar rol oynar.
Çocukluk Korkuları ile Başa Çıkma Yöntemleri Nelerdir?
Uzmanların önerdiği bazı etkili başa çıkma stratejileri şunlardır:
Korkularla mücadele sadece ciddi tekniklerle değil, eğlenceli yollarla da mümkün. İşte öneriler:
Unutmayın, çocukluk korkuları olağandır. Önemli olan bu korkuların nasıl karşılandığıdır. Empatiyle yaklaşmak, destek olmak, gerekiyorsa uzman desteği almak çocuğun bu süreci sağlıklı şekilde atlatmasını sağlar. Korkularla baş etmeyi öğrenen çocuklar, ileride karşılaştıkları zorluklar karşısında daha dayanıklı bireyler haline gelir.
Çocukluk korkuları genellikle bebeklik döneminde başlar ve gelişimsel olarak farklı yaş gruplarında farklı korkular ortaya çıkar. Özellikle 2 yaşından itibaren hayal gücünün gelişmesiyle hayali korkular daha yaygın hale gelir.
Yaşa uygun, geçici korkular normaldir. Ancak korku çocuğun hayat kalitesini düşürüyor, 6 aydan uzun sürüyor ya da fiziksel belirtilere yol açıyorsa bu durum profesyonel destek gerektirebilir.
Gece korkularını azaltmak için güvenli bir uyku rutini oluşturmak, gece lambası kullanmak ve korkular hakkında konuşmak etkili olabilir. Uyku öncesi sakinleştirici hikâyeler ve gevşeme egzersizleri de faydalıdır.
Bu tür korkular küçümsenmemeli. “Canavar yok” demek yerine “Korktuğun şeyi birlikte çizebilir miyiz?” gibi yaratıcı yollarla duygusunu ifade etmesine yardımcı olun. Empatik yaklaşmak güven duygusunu artırır.
Aşırı ve çok çeşitli korkular, yüksek kaygı düzeyine işaret edebilir. Bu durumda bir çocuk psikoloğundan destek almak, duyguların temelini anlamak açısından önemlidir.
Hayır. Zorlama, korkunun artmasına ve çocuğun kendini yalnız hissetmesine neden olabilir. Yavaş yavaş, çocuğun hazır hissettiği ölçüde destekle yüzleşmesine izin verilmelidir.
Evet. Masallar, çizimler ve yaratıcı oyunlar çocuğun korkularını dışa vurmasına ve onları yönetmesine yardımcı olan çok etkili araçlardır.
15.07.2015 tarihli Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik kapsamında tarafınıza Şirketimiz ile Şirketimizin ürün ve hizmetlerini tanıtmak veya pazarlamak amacıyla ticari elektronik ileti gönderilmesi için izniniz sorulmaktadır. İletişim izin tercihleriniz doğrultusunda, kimlik ve iletişim bilgileriniz; e-posta, telefon, posta veya SMS yoluyla ürün ve hizmetlerimizle ilgili sizlerle iletişime geçilmesi, reklam, tanıtım, etkinlik ve kampanyalarımız ile fırsatlarımız hakkında tarafınıza bilgi verilmesi, mobil uygulamalar üzerinden anlık olarak bildirim (push bildirim) gönderilmesi amaçlarıyla işlenecek ve bu kapsamda söz konusu ticari elektronik ileti gönderimlerinin yapılabilmesi için hizmet aldığımız üçüncü taraflarla paylaşılacaktır. Kimlik ve iletişim bilgilerinizin yukarıdaki amaçlarla işlenmesine onay vermek için ilgili kutucuğu işaretleyebilirsiniz. Dilediğiniz zaman ticari ileti gönderimini reddetme ve vermiş olduğunuz izni geri alma hakkına sahipsiniz.