Kampanya Web
Kampanya Mobil
  1. Ana Sayfa
  2. Blog
  3. İnsan Zihninin Derinliklerine Bir Yolculuk

İnsan Zihninin Derinliklerine Bir Yolculuk

Psk. Yağmur Akbulut
İnsan Zihninin Derinliklerine Bir Yolculuk

Freud ve Bilinçdışı: İnsan Zihninin Derinliklerine Bir Yolculuk

Freud’a göre insan davranışları sadece görünen yüzeydeki bilinçli düşüncelerden kaynaklanmaz. Davranışlarımızın ardında çok daha derin ve farkında olmadığımız bilinçdışı süreçler yer almaktadır.

Freud, insan zihnini bir buzdağına benzetmiştir. Buzdağının görünen küçük kısmı bilinci, suyun altında kalan devasa kısmı ise bilinçdışını temsil eder. Bilinçdışı, kaygı yaratan, cezalandırılmaya yol açabilecek ya da kabul edilemez bulunan arzuların ve dürtülerin bastırıldığı bir bölgedir. Bu dürtüler, genellikle cinsellik ve saldırganlık gibi temel içgüdüleri içerir. Her ne kadar bilinçdışında yer alsalar da, bu arzular ve çatışmalar davranışlarımız üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Freud’un bu yaklaşımı, insan davranışlarının rastgele değil, belirli bir nedensellik çerçevesinde geliştiğini savunan psikodinamik teorinin temelini oluşturur.

Bilinç ve Bilinçdışı: Topografik Model

Freud’un topografik modeli, zihni üç ana bölüme ayırır: bilinç, bilinç öncesi ve bilinçdışı. Bilinç, bireyin o anda farkında olduğu tüm düşünceleri ve bilgileri içerir. Ancak bu, zihnin yalnızca küçük bir kısmını temsil eder. Bilinç öncesi ise, o anda bilinçte olmayan ancak gerektiğinde kolaylıkla bilince çağrılabilecek düşünce ve anıların yer aldığı bölümdür. Bilinçdışı, zihnin en derin ve en büyük kısmıdır. Bu bölüm, bireyin farkında olmadığı ancak davranışlarını etkileyen baskılanmış arzular, korkular ve çatışmaların saklandığı yerdir.

Freud’a göre, bilinçdışında yer alan bu baskılanmış içerikler, çeşitli yollarla yüzeye çıkabilir. Örneğin, rüyalar, dil sürçmeleri, unutkanlıklar ya da hipnoz sırasında dile getirilen düşünceler, bilinçdışının sembolik temsilcileridir. Freud’un geliştirdiği serbest çağrışım ve projektif testler gibi teknikler de bilinçdışının içeriğine dolaylı olarak ulaşmayı hedefler. Psikoterapinin temel amacı, bu bilinçdışı çatışmaları bilince getirerek kişinin farkındalık kazanmasını sağlamak ve ruhsal sorunlarını çözmesine yardımcı olmaktır.

Bilinç Öncesi:

Freud’un modelindeki ilginç bölümlerden biri de bilinç öncesidir. Bilinç öncesi, farkında olmadığımız ancak bilinç düzeyine kolayca çıkarabileceğimiz bilgileri içerir. Freud’a göre, bu bölüm bir nevi "gümrük bölgesi"dir. Yani, bilince çıkmasına izin verilip verilmemesi gereken düşünceler burada bir değerlendirmeden geçer. Eğer bu düşünceler, bilinçdışındaki güçlü baskılar tarafından bilince çıkarılmak isteniyorsa, engelleyici güçlerle bir mücadele yaşanır. Dolayısıyla bilinç öncesi, hem bilince kolayca ulaşabilecek düşünceleri barındırırken, hem de bilinçdışı ile bilinç arasında bir köprü görevi görür.

Psikodinamik Kuram ve Bilinçdışının Rolü

Freud’un psikodinamik kuramı, insan davranışlarını anlamak için bilinçdışının önemine vurgu yapar. Bilinçdışındaki arzular, çatışmalar ve bastırılmış duygular, bireyin günlük yaşamında sergilediği davranışları ve yaşadığı duygusal sorunları etkiler. Bu nedenle, bir kişinin davranışlarını ve duygularını tam anlamıyla anlayabilmek için bilinçdışına inmek ve oradaki dinamikleri çözmek gereklidir.

Psikoterapi sürecinde ise bilinçdışına doğrudan ulaşmak mümkün değildir. Ancak, kişinin davranışları, rüyaları, dil sürçmeleri ya da serbest çağrışım yoluyla bilinçdışı hakkında dolaylı bilgiler edinilebilir. Bilinçdışındaki bu gizli içerikleri keşfetmek, bireyin kendi içsel dünyasını daha iyi anlamasına ve sorunlarını çözmesine yardımcı olabilir.

Freud’un geliştirdiği bilinç ve bilinçdışı kavramları, insan ruhunun derinliklerini anlamak için önemli bir çerçeve sunar. Bilinçli farkındalığımızın ötesinde, bilinçdışı dünyamız davranışlarımızı yönlendirir ve günlük yaşantımızda görünmeyen bir rol oynar. Psikodinamik yaklaşıma göre, insanın ruhsal sorunlarını çözebilmesinin yolu, bu derin ve farkında olunmayan dünyaya adım atmaktan geçer. Uzm. Klnk. Psk. Yağmur Akbulut

Bu bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemleriniz için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz. Doktorunuza danışmadan uygulamayınız.
Yayınlanma Tarihi: 10.10.2024
Güncellenme Tarihi: 19.02.2025