Kampanya Web
Kampanya Mobil
  1. Ana Sayfa
  2. Blog
  3. Neoadjuvan Tedavi ve Beslenme

Neoadjuvan Tedavi ve Beslenme

Dyt. Sultan Begüm Arslan
Neoadjuvan Tedavi ve Beslenme

Neoadjuvan ve Adjuvan Tedavilere Aday Hastalarda Uzun Süreli Beslenme

Kanser hastalarında lokal nüks ve uzak metastaz oranını azaltmak için neoadjuvan (ameliyat öncesi) ve adjuvan (ameliyat sonrası) tedaviler kullanılmaktadır. Bu tedaviler, radyasyon, kemoterapi, endokrin tedavi, hedefe yönelik tedavi ve immünoterapi gibi yöntemleri veya bunların kombinasyonlarını içerir. Beslenme tedavisi, kanser tedavi sürecinin tüm aşamalarında hayati bir rol oynar. Neoadjuvan tedavi döneminde hastalar kötü beslenme durumunda olabilir ve bu durum uygulanan onkolojik tedaviyle daha da kötüleşebilir. Ancak bu dönem, aynı zamanda beslenme tedavisi ile hastaların beslenme durumunu korumak veya iyileştirmek için bir fırsat sunar. Ameliyat sonrası dönemde beslenme, adjuvan tedavi sırasında uzun vadeli bir beslenme stratejisi geliştirilmesini gerektirir.

Cerrahi, onkolojide en küratif tedavi yöntemidir. Ancak lokal nüks ve uzak metastaz oluşumu birçok vakada sorun teşkil eder. Ameliyatla birlikte neoadjuvan (ameliyat öncesi) ve adjuvan (ameliyat sonrası) tedaviler, hastaların tedavi sonuçlarını iyileştirmek için yaygın olarak uygulanır. Kötü beslenme durumu, kanser hastalarının tedavi sonuçlarını olumsuz etkiler ve maliyet etkinliğini düşürür. Bu nedenle, neoadjuvan tedavi sırasında beslenme durumunun dikkatle yönetilmesi önemlidir.

Neoadjuvan Tedavi ve Beslenme

Neoadjuvan tedavi sırasında beslenme durumu genellikle kötüleşir. Özellikle özofagus kanseri hastalarında, bu tedavi sırasında kas kaybı ve fonksiyon kaybı gözlemlenmiştir. Egzersiz ve beslenme desteği, kas fonksiyonunu korumak için gereklidir. Biyolojik parametreleri değerlendiren modeller, vücut kitle indeksi, albümin ve nötrofil-lenfosit oranının kas kaybını tahmin eden önemli faktörler olduğunu göstermektedir.

Meme Kanseri

Meme kanseri tedavisinde radyoterapi, kemoterapi, hedefe yönelik tedavi ve hormon tedavisi kullanılır. Kemoterapi sırasında hastalar genellikle kilo alır, yağ kütlesi artar ve kas kütlesi azalır (sarkopenik obezite). Bu durum, kemoterapinin metabolik değişikliklere yol açmasıyla ilişkilidir. Yüksek yağ kütlesi ve düşük kas kütlesi, tedaviye bağlı yan etki riskini artırır. Ayrıca, beslenme ve yaşam tarzı müdahaleleri, tedavi sürecinde yorgunluk, yaşam kalitesi, anksiyete ve depresyon üzerinde olumlu etkilere sahiptir.

Gastrointestinal Kanserler

Özofagus kanserinde adjuvan tedavi nadiren uygulanır, genellikle ameliyat öncesi ve sonrası tedavi tercih edilir. Mide kanserinde perioperatif kemoterapi standart tedavi yöntemidir. Mide kanseri hastalarında adjuvan tedavi alan hastaların beslenme durumu, tedavi sonuçlarını önemli ölçüde etkiler. Pankreas kanseri genellikle tedavi edilemez bir hastalıktır ve hastaların %20'si küratif cerrahi alır. Bu hastalar için adjuvan kemoterapi zorunludur. Kolorektal kanserde kötü beslenme durumu, adjuvan kemoterapinin ihmal edilmesine yol açabilir.

Sonuç

Kötü beslenme durumu, sarkopeni, kaşeksi ve sistemik inflamasyon, kanser hastalarının hayatta kalma oranını, yan etkilerini ve yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Beslenme tedavisinin pozitif etkileri klinik faydaya dönüşse de, daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Avrupa Birliği'nin Kanser Misyonu gibi girişimler, bu önemli alanın daha fazla araştırma ve fon ile desteklenmesini sağlayabilir. Beslenme tedavisinin optimize edilmesi, kanser tedavisinin etkinliğini artırmak ve hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek için önemli bir adımdır. Bu bağlamda, daha fazla araştırma ve klinik çalışma yapılması gerekmektedir.

Dyt. Sultan Begüm Arslan

Kaynak

Lovey, J., Molnar, A., & Banky, B. (2024). Long-term nutrition in patients candidate to neoadjuvant and adjuvant treatments. European journal of surgical oncology : the journal of the European Society of Surgical Oncology and the British Association of Surgical Oncology50(5), 106850. https://doi.org/10.1016/j.ejso.2023.02.007

Bu bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemleriniz için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz. Doktorunuza danışmadan uygulamayınız.
Yayınlanma Tarihi: 27.06.2024
Güncellenme Tarihi: 21.02.2025