Tırnaklarının sana sağlığınla ilgili gönderdiği sinyalleri görmezden geliyor olabilir misin? Ellerini uzat ve parmaklarına dikkatlice bak. Rengarenk ojeler, belki kalıcı manikür belki de protez tırnaklar… Peki ya görünenin aksine ojelerin ya da takma tırnakların altındaki sana ait olan o tırnaklar gerçekten iyi mi?
Tırnaklarımız, bedenimizin bize gönderdiği küçük ama değerli sinyallerle dolu. Onlar sadece estetik bir ayrıntı değil; genel sağlığımızın dışa yansıyan göstergelerinden biri. Renk değişimleri, şekil bozuklukları, kırılmalar, lekelenmeler… Her biri bir sağlık durumunun habercisi olabilir. Yaz aylarında tırnaklarımıza yaptığımız işlemler bu sinyalleri gölgede bırakabiliyor. Kalıcı ojeler, UV lambaları, kapatıcı katmanlar tırnakları adeta havasız bırakıyor. Güneşi göremeyen, nefes alamayan tırnaklar, yaz mevsimi boyunca sağlıkla bağını biraz daha kaybediyor.
Seni korkutmak için yazmıyorum. Belki üzerinde hiç düşünmedin bel ki de göz ardı ettiğin bir konuyu gündemine alman ve farkına varman için yazıyorum.
Tırnaklarımız, keratin adı verilen bir proteinden oluşur. Güçlü, sağlıklı bir tırnak; düzgün yüzeyli, hafif parlak ve pembe renkli olur. Ama bunun dışına çıkıldığında yani tırnaklar sararmaya, çizgilenmeye, soyulmaya başladığında bu sadece dış etkenlerin değil, iç sistemimizin de bir yansımasıdır.
Bazı hastalıkların ilk işaretleri tırnaklarda görülür. Kansızlık, tiroid bozuklukları, karaciğer hastalıkları, sedef, mantar enfeksiyonları ya da vitamin-mineral eksiklikleri…
Bedenin sana fısıldadığı bu ipuçlarını duymaya başladığında sağlıkla arandaki bağ güçlenir.
Beyaz lekeler: Genelde çinko eksikliğiyle ilişkilendirilir. Travma kaynaklı olabilir ama süreklilik gösteriyorsa beslenmeye dikkat etmek gerekir.
Mavimsi-mor renk: Oksijenlenme problemi ya da dolaşım bozukluğu olabilir. Kalp ve akciğer sağlığı ile ilişkilidir.
Çabuk kırılma: Demir, biotin, A ve E vitamini eksikliklerinin göstergesidir.
Dikey çizgiler: Genellikle yaşla birlikte artar ama hormonal düzensizliklerde ve kronik stres durumlarında da belirginleşebilir.
Tırnak kalınlaşması: Ayakta mantar enfeksiyonunun göstergesi olabilir. Ama bazen diyabet, dolaşım bozukluğu gibi sistemik sorunların da belirtisidir.
Yeşil renk: Kalıcı oje, protez tırnak gibi işlemlerde arada boşluk kalırsa su geçirdiği için nemden tırnağın enfeksiyon kapması. Doğal tırnakla jel tırnak arasında bir astar görevi görebilmesi için baz kat uygulanmalıdır.
Evet, tırnaklar sadece fiziksel sağlığı değil, psikolojik durumu da dışa vurabilir. Özellikle stresli dönemlerde tırnak yeme alışkanlığının artması, fark edilmeden oluşan tırnak koparma veya törpüleme gibi tekrarlayan davranışlar, psikolojik baskının küçük göstergeleri olabilir.
Psikodermatoloji alanındaki çalışmalar, cilt ve tırnak sağlığının stres, kaygı, takıntı gibi duygusal durumlarla doğrudan bağlantılı olduğunu gösteriyor. Bu yüzden tırnaklara gösterilen özen, aslında kişinin kendine gösterdiği değerin ve içsel denge arayışının bir yansıması olarak da değerlendirilebilir.
Yaz boyunca estetik kaygılarla sürekli oje sürüyoruz, jel ve kalıcı uygulamalarla tırnakları aylarca kapalı tutuyoruz. Oysa tırnak yatağı, tıpkı bir deri hücresi gibi nefes almak, güneş ışığına maruz kalmak ve yenilenmek ister. UV lambalarıyla yapılan işlemler, tırnak altı dokularını kurutarak tırnak yapısını zayıflatabiliyor. Bu da kırılmalara, soyulmalara ve tırnak batmalarına zemin hazırlıyor. Güzellik uğruna fark etmeden sağlığınızı riske atıyorsunuz. Oysa güzellik ve sağlık kol kola aynı yolda yürüyebilir. Dengeli adımlarla. Yarışır şekilde olduğunda biri eninde sonunda kaybeder. Dengeyi korumak adına bir sağlık ve güzellik yazarı olarak özellikle yaz mevsiminde tırnaklarınızı rahat bırakmanızı öneriyorum.
Güneş ışığı, D vitamini senteziyle tırnakların güçlenmesine katkı sağlar. D vitamini eksikliği, kemik sağlığı kadar tırnakların da zayıflamasına neden olur. Ayrıca güneşin doğal antiseptik etkisi sayesinde tırnak yüzeyi daha temiz ve sağlıklı kalabilir. Deniz suyu ve tuzun ise doğal peeling etkisi vardır. O yüzden yaz boyunca en azından birkaç hafta, ojesiz ve işlemsiz “doğal günler” planlamayı unutma. Bu, tırnaklar için küçük ama sağlığın için büyük bir adımdır.
Evde Uygulanabilecek Tırnak Bakımı Önerileri
Küçük ritüeller büyük dönüşümler yaratır.
Haftada 1 defa limon suyu + zeytinyağı karışımıyla 10 dakikalık bir bakım yapabilirsin. Hazır el maskeleri alarak da bakımını yapabilirsin.
Oje sürmeden önce tırnak besleyici baz kullanmak kırılmaları ve tırnak sararmalarını önler.
Biotin içeren doğal takviyeler, hem tırnak hem saç sağlığı için faydalıdır.
Tırnak eti kesilmemeli, nazikçe geriye itilmelidir.
Tırnaklarını törpülerken tek yönlü hareketlerle çalışmalısın. Zikzak hareketler tırnağı yıpratır.
Tırnakları yalnızca güzelleştirmek değil, arındırmak da gerekir. Ağustos ayının son bir haftasını “tırnak detoksu haftası” ilan edebilirsin:
7 gün boyunca oje yok
Günde 2 kez nemlendirici ve E vitamini takviyesi
Haftada 2 defa doğal bakım yağı (jojoba yağı, lavanta yağı)
Ilık su banyosu ve ardından yumuşak törpüleme
Bol su, dengeli beslenme, çinko ve biotin alımına dikkat
Tırnakların sadece dıştan değil, içten de beslendiğinde 1 haftada fark yaratır.
Kalıcı manikür uygulamaları, görünüşte pratik olsa da uzun vadede tırnakların doğal yapısını zayıflatabiliyor. Bu nedenle tırnaklarını estetikten ödün vermeden korumanın yollarını aramak önemli. Son yıllarda toksik içermeyen, 7-free, 10-free gibi etiketlere sahip bitkisel içerikli ojeler daha çok tercih edilmeye başlandı. Bu ürünler; formaldehit, toluen, DBP gibi zararlı maddeleri içermez ve tırnak sağlığını riske atmadan estetik bir görünüm sağlar. UV lambaya gerek duymadan hava ile kuruyan, protein takviyeli oje sistemleri de tırnakları daha az yoran çözümler arasında. Özellikle yaz sonu ve mevsim geçişlerinde ‘minimalist manikür’ adı verilen bir trend öne çıkıyor: renksiz, yalnızca parlatıcı kullanılan veya sadece tırnak eti bakımı yapılan doğal manikürler. Bu yaklaşım hem sağlıklı hem de zarif.
Mevsim geçişleri genellikle cildin, saçın ve genel metabolizmanın kendini yeniden organize ettiği dönemlerdir. Tırnaklar da bu dönüşümden nasibini alır. Yaz boyunca güneşten, sudan, ojelerden, kimyasallardan yorulan tırnaklar; sonbahara hazırlanırken şefkatli bir bakımı hak eder. Bu yüzden tırnaklarının bir mola vermesine izin ver.
Bu sezon sadece cildini nemlendirmekle ya da saçlarını kestirmekle kalma. Tırnaklarını da bu dönüşümün bir parçası yap. Onlara nefes alma alanı tanı. Bedenin sana çok şey anlatıyor. Belki de seni en çok dinleyen, en çok fısıldayan yerlerden biri: Tırnakların.
Beyaz lekeler genellikle çinko eksikliği ile ilişkilidir. Ancak bazen tırnağa alınan küçük darbeler de geçici beyazlamalara yol açabilir. Sürekli tekrar ediyorsa beslenme düzeniniz gözden geçirilmeli ve gerekirse bir sağlık uzmanına başvurulmalıdır.
Kalıcı oje, jel veya protez uygulamaları tırnakların hava ve güneşle temasını keser. Bu durum tırnak yatağının zayıflamasına, kuruluğa, kırılmaya ve enfeksiyona yatkınlığa neden olabilir. Özellikle yaz aylarında tırnakların nefes almasına izin verilmelidir.
Evet, tırnaklar sadece fiziksel değil, psikolojik sağlığın da göstergesi olabilir. Tırnak yeme, koparma gibi davranışlar stres, anksiyete ya da obsesif eğilimlerle ilişkilidir. Psikodermatoloji bu konuda önemli bulgular sunmaktadır.
Evet. Güneş ışığı, D vitamini sentezi yoluyla tırnakların güçlenmesine katkı sağlar. Ayrıca deniz suyu ve tuz, doğal peeling etkisiyle tırnak yüzeyini arındırır. Yaz aylarında arada “ojesiz günler” planlamak bu nedenle önemlidir.
Son yıllarda 7-free ve 10-free etiketli, toksik madde içermeyen bitkisel içerikli ojeler ön plana çıkıyor. Ayrıca UV lambaya ihtiyaç duymayan, hava ile kuruyan protein destekli oje sistemleri de sağlıklı birer alternatiftir.
15.07.2015 tarihli Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik kapsamında tarafınıza Şirketimiz ile Şirketimizin ürün ve hizmetlerini tanıtmak veya pazarlamak amacıyla ticari elektronik ileti gönderilmesi için izniniz sorulmaktadır. İletişim izin tercihleriniz doğrultusunda, kimlik ve iletişim bilgileriniz; e-posta, telefon, posta veya SMS yoluyla ürün ve hizmetlerimizle ilgili sizlerle iletişime geçilmesi, reklam, tanıtım, etkinlik ve kampanyalarımız ile fırsatlarımız hakkında tarafınıza bilgi verilmesi, mobil uygulamalar üzerinden anlık olarak bildirim (push bildirim) gönderilmesi amaçlarıyla işlenecek ve bu kapsamda söz konusu ticari elektronik ileti gönderimlerinin yapılabilmesi için hizmet aldığımız üçüncü taraflarla paylaşılacaktır. Kimlik ve iletişim bilgilerinizin yukarıdaki amaçlarla işlenmesine onay vermek için ilgili kutucuğu işaretleyebilirsiniz. Dilediğiniz zaman ticari ileti gönderimini reddetme ve vermiş olduğunuz izni geri alma hakkına sahipsiniz.