Kalbin sağ ve sol kulakçıkları arasındaki duvar doğuştan delik olduğunda buna ASD (Atrial Septal Defekt) denir. Bu durum, kalbin sağ tarafına fazla kan gitmesine yol açar. Uzun vadede akciğer damarlarında basınç artışı gelişebilir. Çocuklukta fark edilmese de erişkinlikte ciddi komplikasyonlara neden olabilir.
ASD’nin oluşumunda hem genetik hem de çevresel faktörler rol oynar. Kalbin gelişiminde küçük hatalar bu doğuştan kalp kusuruna yol açabilir.
Aile öyküsü ASD riskini artırabilir. Bazı gen mutasyonları kalbin septum gelişimini etkiler. Genetik bağlantılar şunlardır:
Aile öyküsü: Yakın akrabalarında doğuştan kalp hastalığı bulunanlarda risk artar.
Kromozomal anomaliler: Down sendromu gibi durumlarda ASD daha sık görülür.
Genetik mutasyonlar: Kalp gelişiminden sorumlu genlerdeki bozukluklar kusura yol açabilir.
Hamilelik döneminde annenin maruz kaldığı durumlar da ASD riskini artırabilir. Bu faktörler:
İlaç kullanımı: Bazı ilaçların gebelikte kullanımı doğumsal kalp hastalıklarına neden olabilir.
Alkol ve sigara: Gebelikte zararlı maddelere maruz kalmak kalp gelişimini olumsuz etkiler.
Enfeksiyonlar: Kızamıkçık gibi viral hastalıklar ASD riskini artırır.
ASD Tipleri, defektin kalp içindeki konumuna göre sınıflandırılır. Her tip farklı sıklıkta görülür, kendine özgü özellikler taşır ve tedavi yaklaşımı da buna göre değişiklik gösterir.
Secundum ASD: En sık görülen atriyal septal defekt tipidir ve septumun orta kısmında yer alan açıklıkla tanımlanır. Tüm ASD vakalarının yaklaşık %70’ini oluşturur ve bu yönüyle klinik açıdan en yaygın formdur. Özellikle küçük secundum defektler, çocukluk döneminde kendiliğinden kapanma eğilimindedir, bu nedenle düzenli takip büyük önem taşır.
Primum ASD: Kalbin alt kısmında görülen ve çoğunlukla başka kalp kusurlarıyla birlikte seyreden bir defekt tipidir. Özellikle mitral kapak yetersizliği ile sık ilişkilidir ve bu durum kalp fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Primum defektler kendiliğinden kapanmaz, bu nedenle cerrahi tedavi çoğu hasta için zorunlu hale gelir.
Sinus Venosus ASD: Nadir görülen bir atriyal septal defekt tipidir ve üst ana toplardamarın sağ kulakçığa girdiği bölgede bulunur. Bu defekte sıklıkla akciğer damarlarında ek anomaliler eşlik eder. Kapalı yöntemle tedavi uygun değildir; bu nedenle cerrahi müdahale en etkili ve tercih edilen tedavi seçeneği olarak uygulanır.
Koroner Sinüs Defekti: Atriyal septal defektin en nadir görülen tipidir ve koroner sinüs adı verilen toplardamarda açıklık bulunmasıyla karakterizedir. Tüm ASD vakalarının yalnızca %1’inden azında ortaya çıkar. Bu defekt, kalp içi basınç dengesini ciddi şekilde bozabilir ve genellikle cerrahi tedavi gerektiren bir klinik tabloya yol açar.
ASD’nin belirtileri yaşa, defektin büyüklüğüne ve eşlik eden durumlara göre değişir.
Çocuklarda semptomlar hafif olabilir, ancak bazı işaretler dikkat çeker:
Hızlı nefes alma: Özellikle egzersiz veya oyun sırasında belirginleşir.
Büyüme geriliği: Yetersiz kilo alımı ve gelişme geriliği olabilir.
Sık solunum yolu enfeksiyonları: Kalbin fazla çalışması bağışıklığı zorlayabilir.
Çocuklukta fark edilmeyen ASD, erişkinlikte belirti verebilir:
Çarpıntı: Kalpte ritim bozuklukları sık görülür.
Çabuk yorulma: Günlük aktivitelerde bile nefes darlığı olabilir.
Kalp yetmezliği bulguları: Ayaklarda şişlik ve halsizlik gelişebilir.
Tedavi edilmeyen ASD zamanla ciddi sorunlara yol açabilir:
Pulmoner hipertansiyon: Akciğer damarlarında basınç artışı gelişir.
Aritmiler: Atriyal fibrilasyon gibi ritim bozuklukları sık görülür.
Sağ kalp yetmezliği: Kalbin sağ tarafı aşırı yüklenir ve işlevini kaybeder.
ASD tanısı, hem fizik muayene bulguları hem de ileri görüntüleme yöntemleriyle konur. Doktor stetoskopla kalbi dinlediğinde tipik bir üfürüm duyabilir ve sağ tarafa doğru genişleme hissedebilir. Kesin tanıda ekokardiyografi, EKG, manyetik rezonans (MR) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi görüntüleme teknikleri kullanılarak defektin boyutu ve etkileri net şekilde belirlenir.
ASD tedavisinde, defektin boyutu, hastanın yaşı ve şikâyetleri dikkate alınır. Küçük ASD’lerde düzenli kontrol ve ilaç tedavisi yeterli olabilir. Kalp yetmezliği ilaçları belirtileri hafifletirken ritim düzenleyiciler aritmilerin önlenmesine yardımcı olur. Uygun vakalarda kapalı yöntem tercih edilerek kasık damarından girilen cihazlarla defekt ameliyatsız kapatılabilir.
Büyük defektlerde ya da kapalı yönteme uygun olmayan vakalarda açık kalp cerrahisi uygulanır. Cerrahi sırasında defekt dikilerek ya da yama ile onarılır ve başarı oranı oldukça yüksektir. Tedavi sonrasında da ömür boyu düzenli kontroller gereklidir. Ekokardiyografi ve EKG ile kalp izlenmeli; sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları korunmalıdır.
ASD erken teşhis ve doğru tedaviyle kontrol altına alınabilir. Siz ya da çocuğunuzda kalple ilgili şüpheli belirtiler varsa vakit kaybetmeden doktora başvurmalısınız. Düzenli kontroller ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla komplikasyon riski en aza indirilebilir.
ASD tanı ve tedavisi için çocuk kardiyolojisi veya erişkin kardiyoloji uzmanına başvurulmalıdır. Gerekli durumlarda kalp damar cerrahisi bölümü devreye girer. Düzenli takip ve tedavi planı bu uzmanlık alanları tarafından yapılır.
Evet. ASD kapalı yöntemle ya da cerrahi olarak kapatılsa bile ömür boyu düzenli takip gerekir. Ekokardiyografi ve EKG ile kalbin işlevi izlenmeli; ayrıca sağlıklı yaşam tarzı sürdürülmelidir.
Hayır. Kapalı yöntem genellikle küçük ve orta büyüklükteki secundum ASD için uygundur. Diğer ASD tiplerinde veya büyük defektlerde kapalı yöntem yeterli olmaz, cerrahi müdahale tercih edilir.
ASD tanısında öncelikle fizik muayene ve stetoskopla kalp dinlemesi yapılır. Kesin tanı için ekokardiyografi, EKG, MR ve BT kullanılır. Bu yöntemler defektin boyutunu ve kalbe etkisini net şekilde ortaya koyar.
Küçük secundum ASD vakaları çocuklukta kendiliğinden kapanabilir. Ancak diğer ASD tipleri genellikle kapanmaz ve takip ya da cerrahi tedavi gerektirir. Bu nedenle düzenli kontroller çok önemlidir.
15.07.2015 tarihli Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik kapsamında tarafınıza Şirketimiz ile Şirketimizin ürün ve hizmetlerini tanıtmak veya pazarlamak amacıyla ticari elektronik ileti gönderilmesi için izniniz sorulmaktadır. İletişim izin tercihleriniz doğrultusunda, kimlik ve iletişim bilgileriniz; e-posta, telefon, posta veya SMS yoluyla ürün ve hizmetlerimizle ilgili sizlerle iletişime geçilmesi, reklam, tanıtım, etkinlik ve kampanyalarımız ile fırsatlarımız hakkında tarafınıza bilgi verilmesi, mobil uygulamalar üzerinden anlık olarak bildirim (push bildirim) gönderilmesi amaçlarıyla işlenecek ve bu kapsamda söz konusu ticari elektronik ileti gönderimlerinin yapılabilmesi için hizmet aldığımız üçüncü taraflarla paylaşılacaktır. Kimlik ve iletişim bilgilerinizin yukarıdaki amaçlarla işlenmesine onay vermek için ilgili kutucuğu işaretleyebilirsiniz. Dilediğiniz zaman ticari ileti gönderimini reddetme ve vermiş olduğunuz izni geri alma hakkına sahipsiniz.