Arama yapmak için en az 3 karakter girmelisiniz
Psikanalitik yöntem terapi süreçlerinin hastalar üzerindeki etkilerini anlamamızı derinleştirirken, hatırlama ve unutma üzerine Freud’un geliştirdiği görüşler, bugün terapi tekniklerinin merkezinde yer alır. Psikanalizin ilk günlerinde, Breuer'in "katarsis" yöntemiyle, semptomların ortaya çıkmasına neden olan ilk deneyimler üzerine yoğunlaşılırdı. Hipnoz yardımıyla, danışanın o anıları hatırlaması ve içindeki duyguları boşaltması sağlanırdı. Ancak zamanla hipnozdan vazgeçildi; danışanın bastırılmış anılarına ulaşmak için serbest çağrışımlar kullanılarak bu anıların açığa çıkarılması amaçlandı. Danışan bu anılar üzerindeki yorumlar paylaşıldıkça, dirençler aşılmaya başlandı.
Psikanalitik yaklaşıma göre, anılar yalnızca olayların kendisinden değil, onlara eşlik eden yoğun
duygular ve dürtülerden ötürü unutulur ya da bastırılır. İnsan zihni, rahatsızlık veren veya kabul edilmesi zor olan duyguları geriye itmeye eğilimlidir; çoğu zaman “işimize gelmeyen” şeyleri unutur veya çarpıtarak hatırlarız. Ancak bu unutma ya da bastırma, çoğu zaman zararlıdır. Bastırılan
anılar ve duygular, bilinçaltında aktif kalmaya devam eder ve yüzeye çıkma eğilimindedir. Hatırlanmadıklarında ise kendilerini çeşitli semptomlar ya da tekrarlayan davranışlar olarak gösterirler. Bu tekrarlamalar, nevrozun temel belirtilerini oluşturur ve bireyin farkında olmadan
sürekli tekrar ettiği düşünce ve davranış döngülerini ifade eder. Başka bir deyişle, nevroz, bastırılanın dolaylı yollarla, fark edilemeyen tekrarlarla kendini dışavurmasıdır. Modern psiko-analitik tekniklerde ise analist, spesifik olaylara ya da anılara odaklanmak yerine, danışanın o anki zihinsel durumuna odaklanır. Analist, danışanın zihninde yüzeye çıkan dirençleri fark etmeye çalışır ve bu direnci danışana gösterir. Böylelikle danışan, bastırdığı anılarla yüzleşir ve bu anıların üzerindeki direnci çözmeye başlar. Her ne kadar bu tekniklerin ayrıntıları farklı olsa da ortak amaç,
hafızadaki boşlukları doldurmak ve bastırmadan kaynaklanan dirençleri aşmaktır.
Freud’a göre unutma, özellikle obsesif nevroz vakalarında, anıların zihinde ayrışması ve bağlantıların çözülmesiyle ortaya çıkar. Özellikle çocukluğun erken dönemlerinde yaşanmış, zamanla bastırılmış olan bu anılar, çoğunlukla rüya yoluyla açığa çıkar. Bu anılar, dirençler aşıldıktan sonra bilinçli bir şekilde kabul edilir ve danışan bu anıları hatırlamasa da davranışlarıyla tekrarlar. Örneğin, danışan çocukken ebeveyn otoritesine karşı çıkmış olsa da bunu hatırlamaz; ancak aynı otoriteye karşı direnci, terapist karşısında sergiler. Kendi çocukluk anılarını açıkça
hatırlamasa bile, terapide bu anıları tekrarlayarak bir nevi onları yeniden yaşar. Terapi sürecinde, danışanlar çoğunlukla ilk başta sessiz kalır ve anılarına dair bir şey
hatırlayamadığını ifade eder. Ancak, bu sessizlik dahi direncin bir işareti olarak değerlendirilebilir. Zamanla, terapist rehberliğinde dirençler aşılır ve danışan, hatırlama sürecine kendiliğinden katılır. Freud’un belirttiği gibi, bu anıları hatırlamak yerine eyleme döken danışan, aslında terapi sırasında bu şekilde “hatırlar”.
15.07.2015 tarihli Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik kapsamında tarafınıza Şirketimiz ile Şirketimizin ürün ve hizmetlerini tanıtmak veya pazarlamak amacıyla ticari elektronik ileti gönderilmesi için izniniz sorulmaktadır. İletişim izin tercihleriniz doğrultusunda, kimlik ve iletişim bilgileriniz; e-posta, telefon, posta veya SMS yoluyla ürün ve hizmetlerimizle ilgili sizlerle iletişime geçilmesi, reklam, tanıtım, etkinlik ve kampanyalarımız ile fırsatlarımız hakkında tarafınıza bilgi verilmesi, mobil uygulamalar üzerinden anlık olarak bildirim (push bildirim) gönderilmesi amaçlarıyla işlenecek ve bu kapsamda söz konusu ticari elektronik ileti gönderimlerinin yapılabilmesi için hizmet aldığımız üçüncü taraflarla paylaşılacaktır. Kimlik ve iletişim bilgilerinizin yukarıdaki amaçlarla işlenmesine onay vermek için ilgili kutucuğu işaretleyebilirsiniz. Dilediğiniz zaman ticari ileti gönderimini reddetme ve vermiş olduğunuz izni geri alma hakkına sahipsiniz.