Arama yapmak için en az 3 karakter girmelisiniz
Bağırsak sağlığı, yalnızca sindirimle sınırlı değil. Enerjinizden ruh halinize, bağışıklık sisteminizden cildinize kadar birçok sistemi etkiliyor. Modern yaşam tarzı, stres, hazır gıdalar ve antibiyotik kullanımı bağırsak mikrobiyotasını bozarak sindirim sisteminizi ciddi anlamda zayıflatabilir.
Bağırsaklarda trilyonlarca mikroorganizma yaşar. Bunların dengede olması, hem fiziksel hem de zihinsel sağlık için kritik öneme sahiptir. Dengesizlik ise sindirim sorunlarıyla sınırlı kalmaz.
Karın ağrısı, şişkinlik, ödem, karın bölgesinde şişlik ve kilo verememe gibi belirtiler, bağırsak tembelliğinden kaynaklanabilir. Bu durumda, kalın bağırsağın hareketliliği azalır ve fonksiyonel kabızlık ortaya çıkar. Böyle bir durumda, tuvalet alışkanlıklarının değiştirilmesi gerekmektedir. Diyet değişiklikleri de bu durumda faydalı olabilir. Bağırsağın düzgün çalışmamasının mutlaka bir nedeni vardır. Yeme bozuklukları, irritabl bağırsak sendromu, gebelik, sindirim sistemindeki sinir ve kas sorunları, Parkinson hastalığı, MS, kolon kanseri ve tiroid problemleri kabızlığa yol açabilir. Anorektal bölge muayenesi, kolonoskopi ve çeşitli kan testleri ile kabızlığın nedeni tespit edilebilir. Eğer fizyolojik bir sorun yoksa, beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi gereklidir. Düzenli egzersiz yapmak, daha fazla lifli gıdalar tüketmek ve bol su içmek bağırsak hareketlerini iyileştirmenin yollarından bazılarıdır.
Tanı koymak için bir gastroenteroloji uzmanına başvurulmalı; anorektal muayene, kan testleri ve gerekirse kolonoskopi ile altta yatan neden belirlenmelidir.
Bağırsak tembelliğini önlemek ve sindirim sistemi düzenleme alışkanlıkları geliştirmek için yaşam tarzı değişiklikleri şarttır. İşte bağırsak sağlığını destekleyen başlıca alışkanlıklar:
Her gün yapılacak 30 dakikalık tempolu yürüyüş, bağırsak hareketlerini uyarır ve kabızlık çözümüne katkı sağlar. Hareket, sindirimi hızlandırır ve gaz birikimini azaltır.
Yeterli sıvı alımı, dışkının yumuşak kalmasını sağlar. Günde en az 8-10 bardak (yaklaşık 2-2.5 litre) su içilmelidir.
Günlük beslenmenizde 25-30 gram lif alımını hedefleyin. Tam tahıllar, sebzeler, meyveler ve kuru baklagiller lif açısından zengindir. Lif, dışkı hacmini artırarak bağırsakların düzenli çalışmasına destek olur.
Probiyotik besinler (yoğurt, kefir, turşu) ve prebiyotikler (muz, soğan, sarımsak) de mikrobiyota dengesini koruyarak bağırsak sağlığına katkı sağlar
Sağlıklı bir sindirim sistemi, genel bağışıklık ve enerji seviyesi üzerinde doğrudan etkilidir. Sindirim sistemi düzenleme hedefiniz varsa, doğru besinleri tüketmek büyük fark yaratabilir.
Tam buğday ekmeği, yulaf, bulgur, nohut, mercimek ve barbunya gibi kompleks karbonhidratlar, bağırsaklarda çözünür ve çözünmez lif sağlayarak kabızlık çözümüne katkı sunar. Bu besinler aynı zamanda kan şekerini dengeler ve uzun süre tokluk sağlar.
Yoğurt, kefir, lahana turşusu gibi fermente ürünler probiyotik besinler arasında yer alır. Bu gıdalar, bağırsak florasında yaşayan yararlı bakterilerin (lactobacillus, bifidobacterium vb.) gelişimini destekleyerek sindirimi kolaylaştırır. Özellikle antibiyotik sonrası tüketilmesi önerilir.
Bağırsakları çalıştıran yiyecekler arasında hem probiyotikler hem de prebiyotikler büyük rol oynar.
Prebiyotik nedir sorusunun cevabı kısaca şu şekilde verilebilir: Sindirilmeyen liflerdir ve bağırsak florasını besleyerek dolaylı yoldan bağırsak sağlığına katkı sağlar. Lahana turşusu gibi tuz içeriği yüksek gıdalar, tansiyon hastaları için dikkatle tüketilmelidir.
Elma, armut, kivi, ananas, kayısı, erik, portakal ve greyfurt gibi meyveler çözünür ve çözünmez lif açısından oldukça zengindir. Özellikle armut ve kivi, sabah saatlerinde aç karna tüketildiğinde bağırsakları hızlıca harekete geçirebilir.
Lahana, brokoli, kabak, biber, ıspanak, pazı ve enginar gibi sebzeler hem su hem de lif bakımından zengindir. Sindirim sistemini destekleyen bu sebzeleri haftada 3-4 kez pişmiş veya buharda tüketmek önerilir.
Kuru Meyveler:
Kuru kayısı, kuru erik ve incir gibi doğal lif kaynakları, sabahları aç karna ılık suyla birlikte tüketildiğinde bağırsak hareketliliğini artırır. Doğal bir kabızlık çözümü sunar. Ancak diyabet hastalarının porsiyon kontrolü yapması önemlidir.
Kuruyemişler:
Kefir, pancar kvası, bol su ve bitki çayları, bağırsakları çalıştırmak ve sağlıklı tutmak için idealdir.
Nane, biberiye, elma kabuğu çayı, ısırgan otu ve yeşil çay gibi bitki çayları sindirim sistemini rahatlatır.
Sinameki çayı, kabızlık çözümünde etkili olabilir; ancak bağırsak tembelliğini artırabileceği için uzun süreli kullanım önerilmez. Her zaman bir sağlık uzmanına danışarak tüketilmelidir.
Bağırsak dengeniz bozulduğunda vücudunuz bu değişimi sinyallerle belli eder. İşte en sık görülen belirtiler:
Bağırsak mikrobiyotası, bağırsaklarınızda yaşayan iyi ve kötü bakterilerin tümüne verilen isimdir. Sağlıklı bir bireyin mikrobiyotasında faydalı bakteriler baskındır. Bu bakteriler:
Mikrobiyotanın bozulması; obezite, diyabet, depresyon gibi birçok sağlık sorunuyla bağlantılıdır.
İyi bir beslenme planı, lif ve probiyotik açısından zengin olmalıdır. İşte 1 günlük örnek menü:
Sabah
Ara öğün
Öğle
Ara öğün
Akşam
Bu plan, prebiyotik (lifli gıdalar) ve probiyotik (yoğurt, kefir) kaynakları dengeli şekilde içerir. Bu sayede bağırsak mikrobiyotası desteklenir.
Bazı durumlarda yalnızca beslenme yeterli olmayabilir. Probiyotik ve prebiyotik takviyeleri, bağırsak florasını yeniden dengelemeye yardımcı olur. En sık önerilen takviyeler şunlardır:
Her takviye her bireye uygun olmayabilir. Bu yüzden takviye kullanımında bir uzmana danışmak en doğrusudur.
Antibiyotikler zararlı bakterileri yok ederken, bağırsaktaki yararlı bakterilere de zarar verebilir. Bu da dengenin bozulmasına neden olur. Peki bu durumda ne yapılmalı?
En etkili probiyotik türleri arasında Lactobacillus rhamnosus GG, Saccharomyces boulardii ve Bifidobacterium lactis öne çıkar.
Kronik stres, sindirim sisteminin düzenini doğrudan bozar. Stres hormonu kortizol, bağırsak hareketlerini yavaşlatır veya hızlandırabilir. Ayrıca, bağırsaktaki faydalı bakteri dengesini olumsuz etkiler.
Uyku düzeni, melatonin üretimi üzerinden bağırsak sağlığını etkiler. Melatonin sadece uyku hormonu değildir; bağırsaklarda da üretilir ve mikrobiyota dengesinde rol oynar.
İpuçları:
Çocukluk dönemi, mikrobiyota gelişimi açısından kritik bir süreçtir. Bu dönemde atılan temeller, ileriki yaşlarda sağlık üzerinde büyük etkiye sahiptir.
Menopoz, hormonlardaki değişimle birlikte bağırsak dengesini de etkileyebilir. Östrojen seviyesindeki düşüş, mikrobiyotada çeşitliliği azaltabilir.
Bu dönemde:
Bağırsak sağlığı ile ilgili problemler yaşandığında, doğru tanı ve tedavi için bir Gastroentrolog’a başvurulmalıdır. Happ Health gibi online sağlık platformları aracılığıyla uzman doktorlarla hızlı iletişim kurarak, evden çıkmadan danışma ve uygun tedavi seçeneklerine buradan ulaşabilirsiniz.
Bağırsak sağlığı, sindirim sistemi işleyişiyle doğrudan ilişkilidir. Düzenli dışkılama, karın ağrısı veya şişkinlik yaşamamak, enerjik hissetmek ve ciltte belirgin sorunlar olmaması genellikle sağlıklı bağırsakların işaretidir.
Yoğurt, kefir, lahana turşusu, kombu çayı gibi probiyotik içeren besinler; muz, elma, yulaf, soğan, sarımsak gibi prebiyotik lif kaynakları bağırsak dostudur. Ayrıca tam tahıllar, baklagiller ve yeşil yapraklı sebzeler de mikrobiyotayı besler.
Evet, antibiyotikler hem zararlı hem de faydalı bakterileri öldürebilir. Bu durum mikrobiyota dengesini bozarak sindirim sorunlarına, bağışıklık zayıflamasına ve hatta ruh hali değişimlerine yol açabilir. Antibiyotik sonrası probiyotik destek alınması önerilir.
Her bireyin bağırsak hareketleri farklıdır. Ancak haftada 3 defadan az dışkılama, kabızlık belirtisi olabilir. Önemli olan dışkılamanın düzenli, zorlanmadan ve tam boşalma hissiyle gerçekleşmesidir.
Evet. Bağırsak ve beyin arasında çift yönlü bir iletişim hattı bulunur (bağırsak-beyin ekseni). Yoğun stres, sindirim sistemini olumsuz etkileyebilir, spazm, gaz, ishal veya kabızlığa yol açabilir.
Hayır. Dengeli ve çeşitli bir beslenme düzenine sahip bireylerde takviye gerekmez. Ancak antibiyotik kullanımı, sindirim bozuklukları veya kronik hastalıklarda, hekim önerisiyle probiyotik kullanılabilir.
Düşük lifli beslenme, aşırı işlenmiş gıda tüketimi, yetersiz su alımı, uzun süreli açlık veya düzensiz öğünler, uyku düzensizliği, fazla stres, gereksiz ilaç (özellikle antibiyotik) kullanımı sayılabilir.
15.07.2015 tarihli Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik kapsamında tarafınıza Şirketimiz ile Şirketimizin ürün ve hizmetlerini tanıtmak veya pazarlamak amacıyla ticari elektronik ileti gönderilmesi için izniniz sorulmaktadır. İletişim izin tercihleriniz doğrultusunda, kimlik ve iletişim bilgileriniz; e-posta, telefon, posta veya SMS yoluyla ürün ve hizmetlerimizle ilgili sizlerle iletişime geçilmesi, reklam, tanıtım, etkinlik ve kampanyalarımız ile fırsatlarımız hakkında tarafınıza bilgi verilmesi, mobil uygulamalar üzerinden anlık olarak bildirim (push bildirim) gönderilmesi amaçlarıyla işlenecek ve bu kapsamda söz konusu ticari elektronik ileti gönderimlerinin yapılabilmesi için hizmet aldığımız üçüncü taraflarla paylaşılacaktır. Kimlik ve iletişim bilgilerinizin yukarıdaki amaçlarla işlenmesine onay vermek için ilgili kutucuğu işaretleyebilirsiniz. Dilediğiniz zaman ticari ileti gönderimini reddetme ve vermiş olduğunuz izni geri alma hakkına sahipsiniz.